Ulusal Yasın Uğramadığı Radyolar!


Ulusal Yasın Uğramadığı Radyolar!

Bir dönem Radyo Viva ve Show Radyo’da yöneticilik yapan, aynı zamanda en son kısa bir süre Alem FM’in başında bulunan Fatih Taha, geçtiğimiz günlerde Ankara’da meydana gelen bombalı terör saldırısı nedeniyle 97 kişinin hayatını kaybettiği olay ile ilgili olarak Türkiye’nin de üç günlük ulusal yas ilan etmesinin ardından ulusal yası benimseyen ve benimsemeyen radyolarla ilgili ilginç bir açıklama yaptı!

Ulusal yas ile ilgili duyarlı ve duyarsız radyoları tespit eden Taha, şu açıklamayı paylaştı :

“Ulusal Yas ve Radyolarımız.

Sabah saat 9.30 civarları… Genellikle sabaları Açık Radyo’da Açık Gazete programını dinlerim, programın ara verdiği bir esnada merak düştü içime ve diğer radyolarda durum ne, böylesi bir haftaya nasıl başladılar acaba diye hızlıca bakmaya çalıştım.

Malumunuz 3 günlük ulusal yas ilan edilmiş, gereği de var mı bilmiyorum, BARIŞ için toplanmış 97 kişinin hayatını kaybettiği, sayısını kimsenin net bilmediği sayıda yaralıların olduğu bir terör olayının üzerinden 48 saat bile geçmemişken ulusal yas ilan edilmiş olsun veya olmasın her pazartesi gibi başlamamalıydı bu yeni hafta…

Radyo Fenomeni tebrik ediyorum, yayını alışılagelmişin çok dışında düşük tempo, ambient türünden parçalar ile hissetiğimiz hüznü ve acıyı taşıyan şarkılar ile yayın yapmaktaydı… Kral Grubu tüm radyolarında RDS’de YASTAYIZ yazmış, bu da önemli bir ayrıntı.

Ancak bazı radyolarımız hiç bir şey olmamış gibi vur patlasın çal oynasın hallerindeydi…

Karmatürk kopmuş… Demet Akalın Türkan çalıyor…. Herşey yolunda…

FG’de kerri chandler promise’in bir mixi,

Rock FM’de Hellacopters’dan everythings on tv,

Polis Radyosu’da gayet keyifli enstrümantal bir türkünün yorumu, bir de sabah kahvesi olacak ki yanında orta şekerli,

Pal Station’da jhon legend all of me tiesto mixi ile patlatıyor sabah sabah,

FB Radyo – nükhet duru bir sen varsın diye camiaya neşe saçıyor,

Radyo Seymen’de oyun havası temposu ile her zamanki halinden farksız…

Bunlar o an dakikalar içinde yakaladıklarımdan akımda kalanlar.

Bazıları bu matemi hissetmeyebilir, ulusal ölçüdeki yasa iştirak etmeyebilir… barışı destekleyen kişi bunu da anlayan, saygı gösteren kişidir.. Ama asıl sıkıntı şu, kendince ulusal yas sebebiyle tempo düşürmüş olan kanalların ağırlıklı olarak orta ve yüksek mood’lu, gene orta ve yüksek enerjili şarkılar çalması… Radyo otomasyonuna şarkı yüklerken yukarıda bahsettiğim enerji, mood, tonal mode, bpm, speed vb. farklı niteliklerin varlığının sebebi doğru müziği doğru duygularla tanımlayıp yayın amacına göre dinleyiciye aktarabilmenin gerekliliğindendir.

Radyolarımızda ise matem havas, ama; Evet tempo düşük, adam şarkısında tatlı tatlı aşkını anlatıyor şu matem gününde… 48 saat dahi geçmemiş, tekrar ediyorum 97 masum can, 97 barış isteyen can! yaralı çocuklar, sayısı belli olmayan yaralılar…. Şaka gibi!

Dinleyici genel olarak yukarıda bahsettiğim detayları bilmez belki, ama bunlara dikkat etmeyen bir radyo yönetimi, müzik direktörlüğü düşünülemez. Örnek vermek gerekirse bir pasta ustasının un, şeker ve nişastayı birbirinden ayırt edememesinden farksız bir hal bu. Radyolar kitle, yığın mecrası olduklarını unutmamalı..

Radyolar bu ülkede neden can çekişiyor sorusunun cevabını gene radyolar kendiliğinden vermiş oldu… Müzik radyoların hammaddesidir, müziği doğru kullanmayı bilmeyen,hatta müziği bilmeyen müzik direktörleri ile yapılan bu yayınlar ile ektiklerini gene halktan biçeceklerini hatırlatmak istedim. Bazılarını bilemeyiz ama ülkenin çoğunluğu bir matem içinde ve bu matem resmen ülke çapında ulusal yas biçiminde tutuluyor, bunu içinde hissetmese bile saygıdan ötürü gereğini yerine getirebilmeli radyo istasyonları…”

kaynak:muzikonair.com



İlgili Haberler